Tarihçemiz
Edremit'te, Selin Ertür'ün yağhanesinin şu anki bulunduğu yerde, büyük dedesi Osman Bey tarafından ahşap bir mengenede 1800'lü yıllarda zeytinyağı üretimi başlamıştır.
Osman Bey'in oğlu Müderriszade Hilmi Efendi (1857- 1924) babasından öğrendiği şekilde aynı mengenede üretime devam ettikten sonra mengeneyi yıkıp 1899 yılında aynı yerde kendisine yeni bir yağhane kurar. Bu yağhane, tek presli, ufak, keçikılından yapılmış torbalarda zeytini taşla ezerek yağı çıkartan bir yağhanedir. Hilmi Efendi, sabunculuğun gelişmesinde de önemli bir isimdir,ürettiği “kağıt sabunlar” ile Avrupadaki sergilerde takdirnameler, madalyalar ve dönemin Padişahı Sultan V. Reşat'tan Beratname almıştır.
Müderriszade Hilmi Efendi , oğlu Süleyman'a yeni bir yağhane yapmak ister ancak ani vefatı üzerine yağhane yarım kalır , tamamlanamaz ve Süleyman Bey (1902-1979), "Selin Ertür 'ün dedesi", yine aynı yerde babasının yağhanesinde üretimine press ile devam eder.
Süleyman Bey'in oğulları ile yağhane 50 sene press usulü, sulu baskı sistemde çalıştıktan sonra teknolojinin gelişmesi birlikte geleneksel sistemden kontinü sisteme geçen Edremit'teki ilk yağhane olur ve oğullarından birinin kızı olan Selin Ertür ile bu tarihi yağhanede üretim halen kontinü sistemde titizlikle devam etmektedir.
Atatürk'ün Edremit Ziyareti
09.02.1923
Atatürk, Latife hanım ve Kazım Karabekir Paşa ile Edremit'e geliyor. O tarihte Edremit Yunan işgalinden kurtulmanın sevincini yaşıyor. Bu fotoğraflar şu anki üretim yaptığımız yağhanenin kapısının önünde çekilmiştir.
Geceyi kendisine tahsis edilen yağhanenin tam karşısındaki Evliyazâde Tevfik Bey'in evinde geçiriyor. Tevfik bey'in oğulları İhsan ve Şakir Beylerin evinden gece Lozan'dan İsmet Paşa'dan bir telgraf gelmesi üerine ayrılıyor.
Saygı ve Minnetle anıyoruz.
